Güney Kore’nin mali düzenleyicisi Mali Hizmet Komisyonu (FSC), dijital varlıkların kara para aklanmasını önlemek için varlıkları 100 milyon wonu (70.000 $) aşan kripto balinaları izleyecek.

FSC, sanal varlıkların ve sabit paraların oranı ne kadar büyük olursa, kara para aklama riskinin de o kadar yüksek olduğunu tespit etti. Bu nedenle, yerel basında çıkan haberlere göre, yeni kara para aklama karşıtı politikalar kapsamında önemli dijital varlıklara ve sabit para varlıklarına sahip kripto balinalarının izlenmesine özel dikkat gösterilmelidir.

Rapor, stabilcoinlerin kara para aklamada kullanılmasına da dikkat çekerek, özellikle halk tarafından yaygın olarak kullanılan stablecoinlerin suç için bir araç olarak kullanılma olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Raporda şunlar yazıyor:

“Bağımsız olarak listelenen bir sanal varlık söz konusu olduğunda, diğer sanal varlık operatörlerinin listeleme kriterlerini karşılamayabilir ve sanal varlık oranı yüksek olan sanal varlık operatörlerinin kara para aklama riskinin yüksek olduğu değerlendirilebilir.”

Rapor, kripto balinalarını ve faaliyetlerini izlemenin yanı sıra, yüksek değerli mevduatlar yapan perakende müşterilerinin kontrol edilmesini de savundu. Yüksek kripto işlemleri yapan müşteriler, her üç ayda bir holdinglerde önemli değişiklikler için izlenmelidir.

“Büyük miktarda sanal varlığa sahip müşteriler, kara para aklama konusunda daha büyük risk altındadır.”

Güney Kore, özellikle Terra-LUNA’nın çöküşünden sonra kripto ile ilgili politikaları katı bir şekilde uygulamasıyla biliniyor. Mali düzenleyiciler, yatırımcıların korunmasını sağlamak ve 2024’ün başına kadar kripto yasasını uygulamaya koymak için çabalarını iki katına çıkardı.

İlişkili: Koreliler 2024 yılına kadar blockchain destekli dijital kimliklere erişebilecek

Bu yılın ağustos ayında, FSC başkanı, düzenleyicinin ülkenin Ulusal Meclisinde dijital varlıklarla ilgili bekleyen 13 faturanın incelemesini hızlandırmayı planladığını söyledi. İncelemenin amacı, blok zinciri geliştirme, yatırımcı koruması ve piyasa istikrarına dengeli bir yaklaşım getiren kurumsal takviyeler oluşturmaktı.